Anayasa Mahkemesi, kurumsal e-posta iletilerinin işveren tarafından incelenmesinin ihlal teşkil etmediğine karar verdi

Turkiye
Available languages: EN

Anayasa Mahkemesi’nin (“Mahkeme”), Türkiye’deki bir şirketin çalışanına ait kurumsal e-postalarını incelemesinin, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ve haberleşme hürriyetini ihlal etmediğine ilişkin 2018/31036 sayılı ve 12 Ocak 2021 tarihli kararı, 5 Şubat 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Karar, iş ilişkisinin, kurumsal e-posta iletilerinin incelenmesi sonucunda özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetinin ihlal edilmesi suretiyle elde edilen delillere dayanarak sona erdirildiği iddiasıyla yapılan bireysel başvuru sonucunda verilmiştir.

Arka Plan

Başvurucu, özel bir bankada müşteri ilişkileri yönetmeni olarak çalışmaktadır. İşveren ile başvurucu (çalışan) arasındaki iş sözleşmesi hükümlerine göre, çalışan, kurumsal e-posta hesabını sadece iş amaçlı kullanabilecektir ve bu e-posta hesabı banka yönetimi tarafından haber verilmeksizin denetlenebilecektir.

Başvurucu çalışanın, eşine ait bir şirket için de çalıştığı yönündeki iddiaların üzerine işveren şirket, başvurucunun kurumsal e-posta hesabının denetlenmesini de kapsayan bir inceleme başlatmıştır. Bunun sonucunda, başvurucu çalışanın eşine ait şirket için çalıştığı kanıtlanmıştır. Sonuç olarak, işveren şirket, başvurucu çalışanın göreviyle bağdaşmayacak ve banka kurallarına aykırı şekilde eşine ait işletme üzerinden mesai saatleri içinde ticari faaliyette bulunduğu, bu sebeple asli görevini ihmal ettiği ve şube içerisinde olumsuzluklara sebebiyet verdiği gerekçeleriyle iş sözleşmesini feshetmiştir.

Feshin ardından, başvurucu çalışan işe iade davası açmış fakat bu dava, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Başvurucu, bölge adliye mahkemesi nezdinde istinaf talebinde bulunmuş, fakat bölge adliye mahkemesi bu talebi reddetmiştir. Bunun üzerine başvurucu, kurumsal e-posta hesabının denetlenmesinin özel hayatın gizliliğini ve haberleşme hürriyetini ihlal ettiği iddialarıyla Mahkeme’ye bireysel başvuruda bulunmuştur.

Mahkeme, öncelikle, işlerin etkin bir şekilde yürütülmesi, bilgi akışının kontrolünün sağlanması ve işçinin eylemlerine bağlı cezai ve hukuki sorumluluğa karşı korunması amaçlarıyla kural olarak işçinin kullanımına sunulan iletişim araçlarının işveren tarafından denetlenebileceğini belirtmiştir. Ancak Mahkeme, işverenin bu hakkının kullanımında aşağıdaki koşullar çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini de vurgulamıştır:

  • İşverenin iletişim içeriklerinin incelenmesinde haklı olduğunu gösteren meşru gerekçeleri olmalıdır,
  • İşverenin iletişim araçlarını denetleyebileceği konusunda işçiye daha önce bildirim yapılmalıdır;
  • Çalışanın kişisel verilerinin korunmasını isteme hakkına ve haberleşme hürriyetine yapılacak müdahale, ulaşılmak istenen amaç ile ilgili ve bu amacı gerçekleştirmeye elverişli olmalıdır,
  • İşverenin aynı amaca daha hafif bir müdahale ile ulaşması mümkün olmamalıdır,
  • İşlenecek veya kullanılacak veriler, ulaşılmak istenen amaç ile sınırlı olmalıdır, ve
  • Tarafların çatışan menfaat ve hakları adil bir biçimde dengelenmelidir.

Somut olayı bu ilkelere göre değerlendiren Mahkeme, iş sözleşmesinde kurumsal e-posta hesabının banka yönetimi tarafından önceden haber verilmeksizin denetlenebileceği belirtildiği için, bu denetimin işverenin amacına uygun biçimde ve bu amaca ilişkin verilerin elde edilmesi suretiyle yapılması halinde ilaveten bir bildirim yapılmasına gerek olmadığını belirtmiştir.

Ayrıca Mahkeme, çok sayıda çalışanı olduğu ve kurumsal olarak finans hizmeti verdiği anlaşılan işverenin çalışanlarına kurumsal e-posta hesabı oluşturmak suretiyle kişisel verileri işlemesinin ve iletişim akışını denetim altında tutmasının, işlerin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlama amacına yönelik olduğunun anlaşıldığını belirtmiştir. Bunun üzerine Mahkeme, kurumsal e-posta hesabı sunan ve bu hesaplara erişimi olan bir işverenin, meşru bir amacının olması ve işverenin amacı ile orantılı bir şekilde denetim yapılması koşullarıyla, kurumsal e-posta hesaplarını denetleyebileceğine karar vermiştir.

Sonuç olarak Mahkeme, başvurucunun, özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ve haberleşme hürriyetinin ihlal edilmediğine karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin bahsi geçen kararına ve ilgili hukuki düzenlemelere ilişkin daha detaylı bilgi için, CMS ortağınız veya CMS uzmanlarınız Dr. Döne Yalçın veya Sinan Abra ile iletişime geçebilirsiniz